Günümüzde ailelerle gençler arasındaki çatışmalar bekli de tarihte bu kadar derinleşmemiştir. Sürekli yetişkinlerin ağzında gençlerle ilgili bir çok  eleştiriler duyuyoruz. Ailelere bir dokunsanız bin ah işitiyorsunuz.  Esasında bakarsanız gençlerin de  eleştirilecek bir çok yönleri var.  Gençler cep telefonlarından başka bir şey bilmiyor, saatlerce internet başındalar, anne babayı dinlemiyorlar,saygıyı bilmiyorlar, geç yatıp geç kalkıyorlar……… bunları bekli de sayfalarca uzatabiliriz.  Kimimizde  bu konuda hemfikir olmuşçasına ‘Ergenlik diye bir şey yoktur, biz ergen olmadık  mı?’  sözleriyle aileleri  gence karşı bileyerek , 4000 yıl öncesinden Mısırlıların tabletlerinde geçen ’Bu gençlere bir şey oluyor, artık söz dinlemiyorlar.’ gerçeğini görmezlikten geliyoruz.  1975’ teki gençlikle 2014’ teki gençliği, ergenliği elbette bir tutmak adaletsizlik olur. ‘Tarihsel olaylar ,tarihsel şartlar içinde değerlendirilir.’ diye bir söz vardır.  Bu tarz bir değerlendirme olaya farklı bir bakış açısı getirecektir.  Acaba bizim gençliğimizde internet olsaydı,cep telefonu olsaydı, facebook olsaydı, aile içi  iletişim gergin olsaydı, çevre bu kadar güvensiz olsaydı…… bunlardan ne kadar ve nasıl etkilenirdik?  ‘Ben etkilenmezdim.’ diyenler gerçekçi bir değerlendirme içinde değillerdir. Sonuçta insan sosyal bir varlık olduğundan etkiler,etkilenir. Gençliğinde (benim gençliğimde) Bruce Lee’ nin filmleriyle büyüyen gençlerin sokakta onlar gibi karate yaptığını,ellerinde mançıkalar olduğunu, hatta o yıllarda karate kurslarının altın yıllarını yaşadığını gördük, yaşadık.

Yine farklı bir bakış açısı geliştirirsek ailesel yaşantımıza göz gezdirmemiz gerekir. Pire deneyi vardır. Hepimiz biliriz. Deney şu şekilde; Normal şartlar altında bir pirenin 45 cm zıplayabileceği tespit ediliyor. 45 cm zıplayan bir pireyi yaklaşık bir ay boyunca 20 cm lik bir deney tüpünün içine koyuyorlar. Bu süreçte pire ne zaman zıplasa kafasını , deney tüpünün üzerindeki mantara çarpıyor. Bir ay sonra pireyi çıkarıp serbest bir ortama bırakıyorlar. Pire zıplamaya başlıyor. Ama 20 cm zıplayabiliyor. Bunun üzerine çıkamıyor. Bu durum şunu gösteriyor. Bir çok yaşantıyı, oluşturduğumuz kalıplar yoluyla çocuklarımıza aktarıyoruz. Modernizmin getirdiği yaşantıların yaşandığı şu günlerde gençlerde olan özelliklerin çoğunu dışarıdan bir yerlerden alıp getirmiyorlar. Biz fark ettirmeden onlara öğretiyoruz. Nasıl mı?

Daha küçücükken erken yatıp erken kalkma alışkanlığı olan çocuğumuzun erken kalkmasını önlemek için gece geç yatıran, ya da o sabahçı olmasın öğlenci olsun, erken kalkmasın uykusunu alsın diyerek o alışkanlığını körelten biz değil miyiz? Çocukken arkadaş ortamına göndermeyen ‘Evde oyna ,dışarısı soğuk kirlenirsin al sana dünyalar kadar oyuncak’ deyip sosyalleşmesine engel olan biz değil miyiz?  Önüne televizyonu ,tableti koyup istediğin kadar oyna yeter ki sorun çıkarma diyen biz değil miyiz? Odasına bilgisayar ve interneti koyup orada ne yaptığını hangi sitelere girdiğini takip etmeyen biz değil miyiz?          10 yaşından sonra sorun çıkarmaya başladığında ona yakın olmamız gereken  dönemde sorun çıkardığı için  ondan uzaklaşan biz değil miyiz?  Evde psikolojik ihtiyacını gidermeyen  neyin eksik ki diyen biz değil miyiz?….

Çocuk yaşadığını öğrenir felsefesinden hareketle o bizim hazırladığımız dünyada yaşamına devam eder. Onlar çok hızlı değişirken biz değişmediğimizden, değişimi gerekli görmediğimizden  evde sürekli çatışmalar oluşur ve onları anlamaktan uzaklaşırız. ‘Babam benimle konuşmadı, ben onla neyi konuşayım.’ Diyerek  bildiğimiz yöntemlerle sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bilinen bir gerçek vardır ki onu yazmadan geçemeyeceğim. Sıcak bir aile ortamında, iletişimin güçlü olduğu, aile bireylerinin birbirini anladığı bir ortamda gencin dışarıya yöneldiğine ,olumsuzluğa yöneldiğine şahit olmadım.

Kabul edildiğini sevildiğini, beğenildiğini,saygı duyulduğunu hisseden, evde tatlı ve tutarlı bir disiplin yaşayan genç dışarıda ne arayabilir ki?

Tüm hakları mahfuzdur. Site kaynağı ve isim gösterilmeden alıntı yapılamaz.


Kurumumuz da  Verdiğimiz Hizmetler: Adana Psikolog, Aile Danışmanı, Evlilik Terapisi, Ergen Terapisi, Çocuk Psikologu, Pedagog, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim danışmanlığı, Seminer ve Konferans Çalışmaları

Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710