Gönül isterdi ki uyandığımız her sabaha bir şiddet haberiyle uyanmayalım. Bir cinnet haberi duymayalım. Televizyonu açtığımızda, radyoyu açtığımızda her gün onlarca canın incir çekirdeğini dahi doldurmayacak bahanelerle katledildiğini duyuyoruz. Adeta reklam gibi, bir takım olumsuz olaylar insanların önüne seriliyor. Medyadan ‘Toplumda şiddet artıyor.’ gibi propagandalar duyuyoruz. ‘Nerde bu Devlet! Nerde bu Millet!’ diyen medyamız herkese, her şeye suç buluyor da nedense kendine suç bulmayı akıl edemiyor. Ya da ettirilemiyor.

            İnsanoğlunu diğer canlılardan ayran bir çok özelliği vardır. Bu özelliklerden en önemlisi etkileyen,etkilenen ve öğrenen bir varlık olmasıdır. Burada öğrenme özelliği üzerinde durmak istiyorum. İnsanoğlu yaşamında lazım olabilecek her şeyi görerek, yaşayarak öğrenir. Daha küçük bir çocuk iken 7 yaşına kadar öğrendikleri, hayatının geri kalanında öğrendiklerinden daha fazladır. Bu açıdan baktığımızda ‘İnsan şiddeti de mi? Öğreniyor.? ‘diye bir soru geliyor aklımıza. Bunun cevabına hiç şüphe etmeden evet cevabını verebiliriz. ‘Benim ailemde şiddet yok ki bu çocuk şiddeti nereden öğreniyor.’ diyenleri duyar gibiyim. Öğrenme aracı ailede anne babayla sınırlı değildir. Günümüzde en önemli öğrenme aracının televizyon olduğu gerçeğini düşünürsek, toplumda var olan bir çok olumsuz davranışın kaynağına da işaret etmiş oluruz. Bu konuda 1970 ‘ler de Albert BANDURA tarafından yapılmış bir deney var. Bu deneyin sonuçlarını değerlendirmek, analiz etmek, öğrenmeye karşı ,televizyona karşı bakış açımızda değişiklikler oluşturacaktır. Bu deneyde iki gruba ayrılmış çocuklara sahnede farklı kareler izlettiriyor. 1. Grup çocuğa bir çok oyuncağın olduğu sahne izlettiriliyor. Bu sahnede adamın biri gelip oyuncaklara vuruyor,kırıyor,küfrediyor.. 2 gruptaki çocukların izledikleri sahnede tam tersi bir durum söz konusu. Bu sahnede adam oyuncakları seviyor, onlarla konuşuyor, güzel sözler söylüyor. Daha sonra çocuklar sahneye çıkartılıyor. 1. Grupta şiddeti gören ,şiddete şahit olan çocukların oyuncaklara vurduğu, onlara küfrettiği, tekmelediği gözlemlenirken, 2. Gruptaki şiddeti görmeyen ve şahit olmayan çocukların oyuncaklara, tıpkı sahnedeki adam gibi sevdikleri, onlara güzel sözler söyledikleri gözlemleniyor. Çocuklarımızın severek izledikleri çizgi filmlerde de (Tom and Jery …) yaşanılan sorunları kavga yoluyla, birbirine zarar verme yoluyla çözmeye çalışmaları ve çocuklarımızın bunlara şahit olması kim bilir küçük dünyalarında nasıl büyük izler bırakıyordur.     ŞİDDET2

   Bu durumu sadece çocuklarla sınırlamak elbette eksik bir tespit olur. Şiddet haberlerini izleyen insanlar yaşı kaç olursa olsun ,ekranda gördükleri sorunlar karşısındaki uygulanan çözüm yollarını bilinçaltlarına kodluyorlar. Benzer olaylarla karşılaştıklarında bu bilinçaltına kodladıkları çözüm yollarını kullanmaları olası bir durum olmaktadır. Toplumumuzda kadına şiddet olaylarının, çocuk istismarı olaylarının,ailesel cinnet olaylarının bu denli hızlı artmasının altında başka bir neden aramamak gerekir.

            Bu konuda Akra FM’i ve son yıllarda yayın politikasında ciddi değişikler gösteren TRT1 i tebrik etmek yerinde bir davranış olur. Seviyeli ve prensip sahibi bir yaklaşım sayesinde programları dinlerken-izlerken insanda bir gevşeme olduğuna şahit oluyoruz. Yayının her dakikasında toplumsal psikolojinin, kültürel değerlerin gözetildiğini fark ediyoruz.

            Bu şiddet yangınının, bu çöküntünün ailemizi çocuklarımızı etkilememesi için önlemler almak zorundayız. İlk olarak onlara her halimizle örnek olduğumuzu bilmeli, sonrada izlenen programların bize, ailemize, çocuğumuza ne kazandırdığını analiz ederek işe başlamak alacağımız ilk önlemlerden olmalıdır. Sonrası çorap söküğü gibi gelecektir…..

Tüm hakları mahfuzdur. Site kaynağı ve isim gösterilmeden alıntı yapılamaz.


 

Kurumumuz da  Verdiğimiz Hizmetler: Psikolog, Aile Danışmanı, Evlilik Terapisi, Ergen Terapisi, Çocuk Psikologu, Pedagog, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim danışmanlığı, Seminer ve Konferans Çalışmaları

Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710