Çocuklarda izinsiz alma yada çalma davranışı 3-4 yaşlarında başlayıp 9-10 yaşına gelene kadar görülen uyum bozukluklarındandır. Anne ve babalar bu tür davranışların neden kaynaklandığından çok sonuçlarıyla ilgilenme eğilimindedirler. Oysa bu bozukluğun altında çocuktan, aileden ve çevreden kaynaklanan nedenler yatmaktadır. Anne-babanın İzinsiz alma yada çalma davranışı karşısında nasıl bir yaklaşım içinde olduğu ve ne tür çözümler getirdiği önemlidir.
Hiç bir anne-baba çocuğunun bu tür bir davranış içine girmesini istemez. Uygulanan yanlış tutumlar ve bazen görmezlikten gelinen davranışlar zamanla bu davranışın kökleşmesine, çocukta alışkanlık haline gelmesine neden olur.
Çocuklarda 2 yaşına kadar mülkiyet kavramı gelişme göstermez. Her şeyin kendisinin olduğunu zanneder. Her eline aldığını ‘Benim’ diyerek kendi koruması altına alır. Bu konuda kendini engelleme gibi bir denetim mekanizması henüz gelişmemiştir. 3-4 yaşlarında aile izinsiz bir şey alınamayacağını öğretmişse, bunu bilir. Fakat bazen parlak,
Ailenin çocuğa bu davranış karşısında göstereceği tutum, çocuğun bu davranışından ne öğreneceğini belirler. Anne-baba davranış karşısında dur-düşün-uygula tekniğiyle hareket etmelidir. Bir sorun karşısında durulmalı, duygulara göre hareket etmemeli, o sorunun neden kaynaklandığını düşünülmeli, nasıl bir yöntem geliştirileceği kararlaştırılmalı ve hayata 
Anne-baba olarak aile içindeki tüm davranışlarımız çocuğa örnek olmaktadır. Farkında olmayarak izinsiz almaya karşıda davranışlarımızla onlara model oluruz. Eşimizin eşyalarını kullanmadan önce ondan çocuk önünde izin istememizden çocuğun ‘Demek ki bir başkasının eşyasını kullanırken izin istememiz lazım, bu en yakınımız olsa da, bu durum bir kuralmış.’ mesajını 
Bazen çocuklar başkalarının eşyalarını izinsiz aldıkları zaman anne-babanın ezilip bükülerek eşyayı sahibine geri götürdüğü ve eşya sahibinden (bu bazen mağaza sahibi olmakta) çocuk için özür dilediğine şahit oluyoruz. Böylesi bir süreçten çocuğun öğrendiği ‘Ben izinsiz alayım annem-babam onu sahibine geri götürür.’ anlayışıdır. Bu tür durumlarda çocuğun bizzat almış olduğu eşyayı sahibine götürmesi ve özür dilemesi çocuğun zihnine başkalarının eşyalarının izinsiz bir şeklide alınamayacağı düşüncesini yerleştirir. Aile bu eşyayı çocuk adına sahibine verirse çocukta bu öğrenme gerçekleşmez.
Çocukların zihinsel alıcıları sürekli açık olduğundan bu tür olumsuz öğrenmeler çevreden sosyal öğrenme dediğimiz yöntemle de meydana gelebilmektedir. Bunda çoğunlukla arkadaş çevresinin etkisi olmakta, onların teşvikiyle davranış gerçekleşebilmektedir. Bu nedenden çocuğunuza olumlu arkadaş seçimi için imkânlar oluşturmanız önemlidir. Çocuğunuzun kiminle, nasıl biriyle arkadaşlık kuracağı onun neler öğreneceğini belirler. Atalarımız boşuna ‘Üzüm üzüme baka baka kararır.’ dememişlerdir.
Bu tür davranışlar bazen çocuğun her istediğinin yapılıp doyumsuz kişilik özellikleri geliştirmesinden, bazen de yeni bir kardeşe tepki olarak gelişebilmektedir. Ailenin mantıklı bir şekilde bağırıp çağırmadan davranışın kaynağını anlamaya yönelmesi, oluşan bu davranışı ortadan kaldırmayı amaçlayan bir yöntem geliştirmesi iki tarafında gelişimlerine katkı sağlayabileceği eğitimsel bir yaklaşım olacaktır.
ÖNERİLER:
- Böyle bir sorunla karşılaşıldığında ilk olarak sakin olabilmek önemlidir. Çocuklar da oluşan bazı olumsuz davranışları görmezlikten gelmek o davranışların kaybolmasına ortam hazırlarken, izinsiz alma davranışını görmezlikten gelmek (istenilen hedefe ulaşıldığından) davranışın pekişmesine, davranışın kökleşmesine ortam hazırlar. Çocuğun ileriki yaşlarında hırsız olmasına yol açar.
- 3- 4 yaşlarından sonra çocukta mülkiyet kavramının gelişmesine yönelik bir iletişim geliştirilmeli 6-7 yaşına kadar bu eğitim tamamlanmalıdır. ‘Bu benim kulağım, bu senin kulağın, bu benim defterim bu senin oyuncağın…’
- Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmasına özen gösterilmelidir. Bu ihtiyaçların yeme ve içme ile sınırlamamak gerekir. Arada bir hediye, yapılacak sürpriz şeklinde davranışlarda bulunmak önemlidir.
- Başkalarının eşyasını alan çocuğa ‘Geri zekâlı, sen zaten böylesin aptal!’ gibi genel olarak kişiliği eleştiren bir yaklaşım içinde bulunmak, şiddet uygulamak, korkutmak çocuğun içi kapanmasına yol açarak, yapılan hatadan bir şey öğrenmemesini sağlar. Bunun yerine ‘Bu davranışın hoşuma gitmedi, başkalarının eşyasını almak kabul edilebilir bir davranış değil.’ sözlerini içeren bir yaklaşım, çocuğa sadece o davranışının hatalı olduğunu ve düzeltmesi gerektiği mesajını verir. Çocuğa doğrunun ne olması gerektiğiyle ilgili öğrenme ortamı oluşturmakta yarar sağlar.
- Çocukların en etkili öğrenme dili görme olduğundan, onlara anne baba olarak örnek olmalıyız. Kimsenin görmediği bir yerde başkasının eşyasını alıyorsak ya da zarar veriyorsak çocukta ‘ Kimsenin olmadığı yerde bunlar yapılabilir.’ mantığının gelişmesini sağlar. Başkalarından bir şeyi ödünç alırken izin istediğimizi özellikle çocuğumuzun görmesini, onun önünde yapılmasını sağlayın.
- Çocuğun her istediğini yapmak çocuğu doyumsuzlaştırır. Bu tür olumsuz davranışlar genelde doyumsuz, zor mutlu olan çocuklarda oluşan davranışların kaynağıdır. Çocuğun her istediğini yapmak ‘Bütün dünya senin, biz senin isteklerini yerine getirmekle, sana hizmet etmekle görevliyiz’ mesajını vererek çocuğun bencilleşmesini sağlar.
- Alışverişe çıktığınızda çocuğunuzun tek şey almasına imkân sağlayın. Böyle bir davranışı tutarlı bir şekilde yapmaya çalışmanız çocuktaki kontrol sistemi gelişimine de katkılar sağlar.
- İzinsiz aldığı ya da çaldığı eşyaları çocuğun kendisinin götürüp sahibine teslim etmesi ve yaptığı davranıştan dolayı özür dilemesi için ortam oluşturun. Sizin götürüp teslim etmeniz durumuna, çocuğunuzun bu hatasından neler öğrenebileceğini değerlendirin.
- Bu tür davranışların yanlış olduğunu öğretebilmenin yolu, yapılan her izinsiz alma davranışında aynı tepkiyi göstererek tutarlı olmaktan geçer. Aynı davranışlar karşısında farklı tepkiler gösterilmesi çocukta istenilen yapının oluşmasını engelleyecektir.
- Dur-düşün-uygula tekniğini anne-baba olarak hayatınızda bir alışkanlık haline getirmeye çalışın. Çocuğunuz olumsuz bir davranış gerçekleştirdiğinde davranışın neden kaynaklandığını, neler yapabileceklerinizi, oluşturulan çözümün çocuğunuzun neler kazanabileceğini düşünün ve hayatınıza uygulayın.
- Çocuğunuzu yeni bir kardeşin doğumundan sonra bir kenara atılmış hissettirmek, kardeşler arası adaletli davranmamak çocukta gizli bir anne babayı cezalandırma isteğini ortaya çıkarır. Bu istek önlem alınmadığında hırsızlık yapmaya kadar gidebilmektedir.
- Çocuğun çalma davranışını görmezden gelmek, yalan olduğunu bildiğiniz sözlerine inanmak çocukta, çalma davranışıyla birlikte yalancılığın da gelişmesine ortam hazırlar.
- Çocuğunuzun girdiği sosyal ortamlara özellikle 0-9 yaş arası dikkat edin. Bu ortamlarda olumlu öğrenmeler olabildiği gibi, olumsuz öğrenmeler de olabilmektedir.
- Toplumsal kurallar konusunda çocuğunuzla 7 yaşından sonra anlayabileceği tarzda sohbet edin. Kuralların neler olduğunu siz yaparak gösterin ki, o da sizden model alarak öğrenebilsin.
- Aile içi aşırı disiplin, kıyaslama, abartılı ahlak eğitimi bu tür davranışlara neden olabilmektedir. Her şeyi ölçüsünde abartıya kaçmadan öğretmek etkili bir yöntemdir.
- Tüm yaklaşımlara rağmen bir ilerleme sağlayamadığınız taktirde bir uzmandan ( Pedagog, Psikolog, Psikolojik Danışman dan) yardım alabilirsiniz.
Tüm hakları mahfuzdur. Site kaynağı ve isim gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Ofisimizde Verdiğimiz Hizmetler: Adana da Psikolog, Adana da Aile Danışmanı, Adana da Evlilik Terapisi, Adana da Ergen Terapisi, Adana da Çocuk Psikologu, Adana da Pedagog Hizmeti, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Tüm Dünyaya Yönelik Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel Testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim Danışmanlığı, Belediye ve Sivil Toplum Kuruluşları İçin Seminer ve Konferans Çalışmaları
Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710
