hamilelikte-psikoloji

Gebelik dönemi deyince akla ilk gelen kadınlar olsa da bu süreç baba adayları için de tam bir “imtihan” olabiliyor. Hamileliğin getirisi olan fizyolojik ve hormonal değişimlere bağlı sıkıntıların yanında “annelik” kimliğine geçiş de kadının psikolojisini allak bullak ediyor. Östrojen hormonunun marifetiyle anne adayında görülmeye başlanan alınganlık, asabiyet, stres ve kontrolsüzlük gibi hallerden –annenin en yakınındaki kişi olarak- baba adayı da hatırı sayılır miktarda payını alıyor.

Eşinin hamileliğinin kendileri için çok zor bir dönem olduğunu belirten Murat Bey işte bu imtihanı yaşamış erkeklerden biri. Eşi Zehra Hanım’ın gebeliğinin ilk zamanları kendisini hayli yorduğunu, her yaptığına alındığını, sürekli gönül kırgınlıkları yaşadıklarını belirten Murat Bey yaşadığı süreci şöyle anlatıyor: “Onun için yapmak istediğim iyi şeyler dahi aramızda problem olmaya başlamıştı. Kilo almaya başlaması sorunlarımızın iyice artmasına neden oldu. Bana sürekli kilolarıyla ve dış görünümüyle ilgili bir şeyler soruyor, aldığı cevaplara kendine has yorumlar getiriyordu. Bozulmaması için nasıl cevap vereceğimi şaşırıyordum. Aramızda her şey problem olmaya başlamıştı. Birbirimizi çok yıpratmıştık. Artık gebeliğin 6. ayında bir uzmana başvurmaya karar verdik. Uzmanın önerdikleri ile birbirimizi daha iyi anlamaya başladık.”

İLGİDEN “HUZUR” DOĞAR

Anne baba olmaya hazırlanan tüm çiftler bu süreci Murat Bey ile Zehra Hanım kadar zor geçirir mi bilinmez ama eşlerin bu dönemde daha huzurlu olmak adına bazı noktaları dikkate alması gerekiyor. Hamilelikte anne adaylarının alınganlıklarından kaynaklanan sorunlara ve “hamilelik depresyonu”na işaret eden psikolojik danışman ve psikologlar bu süreçte es geçilmemesi gereken noktalara şöyle temas ediyor:

“Hamilelik, kadını hem fiziksel açıdan hem de psikolojik anlamda etkileyen bir süreçtir. Hamilelik kadının yaşamında kalıcı değişikliklerin başladığı bir dönüm noktasıdır. Sonunda, annelik misyonunu yüklenecek ve bunu yaşam boyu sürdürecektir. Bu köklü ve kalıcı değişikliğin, fiziksel farklılaşmaların yanı sıra psikolojik anlamda bir kadın için çok önemli etkileri vardır. Bunlardan biri de alınganlıktır. Hamilelik sürecinde kadın her zamankinden daha hassas bir duygulanım içerisine girer. Hatta bu süreçte ağır kaygı ve korkular yaşar. ‘Hamilelik depresyonu’ dediğimiz bu durum kadınlarda yalnızlık hissine sebep olabilir. Hamilelik dışı zamanlarda üstünde durmayacakları olaylara oturup ağlayabilen, çok eleştiren, çabuk kızan ve gün içinde duygusal dalgalanmalar gösteren bir kişilik yapısına bürünebilirler.

Hamilelik süreci sadece kadını değil, eşini de farklı şekillerde etkileyen bir süreçtir. Bu süreçte hamile kadın, eşinden ve çevresindeki diğer insanlardan eskiye göre daha çok ilgi ve özen bekler. Özellikle eşinin bu süreci kendisiyle birlikte eşit yaşaması beklentisi içindedir. Bu dönemde anne adayının hassaslaştığını, alıngan davrandığını bilen eş bu durumun geçici olduğu bilinciyle anlayışla yaklaşmalıdır. Hamilenin duygusal dünyasının ne kadar duyarlı olduğu eşi tarafından hiç unutulmamalıdır. Korkuları ve endişeleri eş tarafından anlayışla karşılanmalıdır. Bu desteğin sadece hamilelik sırasında değil bebek doğduktan sonra da devam ettirilmesi gerekir.”

Ayrıca eşler bu dönemde sevgi dolu ve şefkatli yaklaşımlarıyla birbirlerinin duygu dünyasına girmeli. Konuşmalarında sahiplenme ve birlik-beraberlik sözcüklerine sıkça yer vermelidirler. Baba adayları eşlerinin günden güne büyüyen karnını, hem fiziksel hem ruhsal değişikliklerini iyi gözlemlemeli. Bu gözlemler sonucunda bazen çok iyi bir arkadaş, bazen iyi bir sırdaş, kimi zaman baba, kimi zaman ise eşine aşık bir eş olduğunu hissettirmelidir. Anne adayları da bu süreci mutlu ve huzurlu geçirmek için eşine anlayış göstermeli, kendi alınganlığının normal düzeyde olmadığını değerlendirebilmelidir.

EŞİNİZE YARDIMLARI ARTTIRIN

Anne adaylarının eşlerine; onun yardımlarına, muhabbetine, ilgisine, sevgisine en çok ihtiyaç duydukları zaman gebelik dönemidir. Hem şahsi işlerine hem ev işlerine hem de dışarı işlerine yetişemeyen müstakbel anneler bu zamanda en büyük desteği eşlerinden görmek isterler. Bu sadece yorgunluğu azaltmak amaçlı bir destek beklentisi değil aynı zamanda duygusal anlamda “yalnız olmadığını hissetme” isteğidir. Erkekler tüm bunları düşünerek hamile eşlerine yardımcı olmalılar. Gerektiği zaman toz almalı, pazara çıkmalı yada mutfakta hünerlerini sergilemelidir.

ŞÜKRETMEK DURURKEN…

Anne baba adaylarının gebelik süresince istedikleri tek şey vardır, o da “sağlıklı bir evlat” dünyaya getirmek. Yüce Rabbimiz Araf Suresi’nin 189. ayetinde “Allah sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile huzur bulsun diye eşini de ondan var edendir. (İnsan) eşiyle birleşince eşi hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve (bir müddet) onu taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a ‘Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen elbette şükredenlerden olacağız’ diye dua ederler” buyurmuştur. Bir canın içinde yeni bir cana hayat veren Yüce Rabbimiz bize birçok güzellikleri nasip etmiştir. Bu güzelliklerden belki de en kıymetlisi olan çocuklarımız bizlerin sorunu değil şükür vesilesi olmalıdır.

STRESTEN UZAK, HOŞÇA VAKİT GEÇİRMELİ

Bilindiği üzere anne karnındaki bebek henüz bir kaç aylıkken dış dünyayı hissetmeye başlayıp ve annesinin üzüntüsüyle üzülüp, streslenebiliyor. Annenin yaşadığı stres ve strese bağlı sorunların bebeğe ne tür etkileri olabileceğini iletişim uzmanı Fatma Taş şöyle izah ediyor: “Hamilelik döneminde yaşanan stres, baskı, sorunlar, anne karnına düşmesiyle beraber çocuğu etki altına alır. Bu nedenle anne ve babaların o süreçlerde doğru kararları alıp, daha itinalı, kontrollü yaşamaları gerekir. Hamilelik döneminde yaşanan her şey çocuğun hayattaki mizacını, sağlığını etkileyebilir. Çocuğun içe kapanık, asabi, saldırgan, kıskanç olması, duygularını ifade edememesi, hırçın olması, sürekli hastalanması, yavaş kilo alması ve yavaş büyümesi gibi olumsuzlukların hepsi anne karnında yaşanan stres nedeniyle meydana gelebilir. Bu yüzden eşlerin bu dönemde stresten uzak, hoşça vakit geçirmeleri önemli bir unsurdur.”


 

Kurumumuz da  Verdiğimiz Hizmetler: Psikolog, Aile Danışmanı, Evlilik Terapisi, Ergen Terapisi, Çocuk Psikologu, Pedagog, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim danışmanlığı, Seminer ve Konferans Çalışmaları

Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710