İnsan hayatının her aşamasında değişik tercihlerle, seçimlerle karşılaşır. Bu seçimlerden bazıları kişinin hayat akışına herhangi bir etki yapmazken, bazı tercihler kişinin bundan sonraki yaşantısının nasıl olacağını belirler. Kültürümüzde ‘ İş ,aş eş seçimi önemlidir’ derler. Her birinin kendi içinde ayrı bir önemi vardır. Eş seçiminin diğer seçimlerden  bir farklılığı vardır. İnsanın hayatını değiştiren çizgidir eş seçimi. İnsan eşiyle hayatında anlam bulmaya başlar. Bir kişi iken bir anda iki kişi olur. İki kişilik düşünmeye, iki kişilik hareket etmeye başlar.

            İnsanoğlu doğası gereği dünyadaki diğer canlılardan farklı olarak iletişim yoluyla eşini seçen, tanıyarak seçen bir yapıya programlanmıştır. Diğer canlılara baktığımızda eş seçiminin gayesi türünün devamını sağlamak olarak amaçlanırken ,insanoğlunda bu durum duygusal paylaşıma, hayat paylaşımına kayabiliyor.  Bütün bunları düşünerek evliliğe hazırlanan bir insan ister istemez ‘ Ben eşimi nasıl seçmeliyim?,  Nelere dikkat etmem gerekir? ‘ tarzında kendine bazı sorular sormak zorunda kalıyor. Açıkçası sormalıdır da. 21. Yüzyılı yaşadığımız şu günlerde kişinin kendine yukardakine benzer soruları sormadan yaptığı evliliklerin ne tür facialarla sonuçlandığını çevremizden ,medyadan görüyoruz, duyuyoruz.  Belki böylesi bir facianın olumsuz etkisini eşler çabuk atlatırken olan ortada kalan çocuklara oluyor. Çatısız ev misali her türlü tehlikeye açık durumda kalıyorlar.

      EŞ SEÇ 3      Kişi evliliğe hazırlanmak için evliliği bir ömür yürütmek için  neler yapmalı, nasıl bir arayış içine girmelidir?

            Evlenecek kişilerde temel şart  kişinin kendini tanıması, hayattaki önceliklerini fark etmesi, dışardan hayatında değiştirilemeyecek ,oynatılamayacak taşların farkına varması  bu yolculuğa başlaması için gerekli olan adımlardır.  Bu yolculuk kendinde olanları görmesi, kendini gerçekçi açıdan değerlendirmesi  ve aile kurmaya yönelik becerilere sahip olup olmadığını sorgulamasıyla olur. Kendini gerçekçi açıdan değerlendirmeyen somut anlamda başkalarının gözüyle değil, kendi aynasında  bir değerlendirme içerisine girmeyen bir insan mutsuz bir evlilik yapmaya aday biridir. Kendini tanımak karşısındakini tanımanın yarısını ifade eder. Hani derler ya’ Biz bir elmanın yarısıyız.’ diye. Kişi kendi olan yarısını gerçekçi olarak tanırsa diğer yarısının da nasıl olacağına karar verir.

             Evliliklerde ne beklediğini bilmek ve gerçekçi bir beklenti içerisine girmekte evliliğe anlam katacak diğer olgulardandır. Burada gerçekçi bir beklenti içinde olmanın altı önemle çizilmesi gerekir.  Gerçekçi olmayan bir beklenti içine girmek  ,kişinin gücünün üstünde bir beklenti içine girmek  hayal kırıklıklarına neden olur.  Buda aile içinde çatışmalara davetiye çıkarır.

           Bazen soruyorlar ‘Hocam görücü usulümü evlilikler mi daha iyi ?, Tanışarak evlenmek mi daha iyidir?’ diye. Burada % 100 şu yöntem iyidir demek yanlış bir tespit oluşturur. İki evlenme tütünden de beklentilerin gerçekçi olması evliliğin ömrünü uzatır. Bu söylediklerimi somutlaştıracak olursak evlilik öncesi örneğin % 90 beklenti içine giren biri için evlilik sonrasında bu beklentilerin gerçekleşme oranı % 80 olursa  mutsuz olunur ,çatışmalar yaşanır. Fakat geçekçi değerlendirmeler sonrası beklenti %30 olursa, evlilik sonrası % 40 la karşılaşılırsa kişiler mutlu olur mesut bir evlilik sürerler.

     EŞ SEÇ 2 Günümüz evliliklerinde karşılaştığımız en büyük problemlerden biri eşlerin birbirlerine karşı olan sevgilerini yitirmeleri olarak görüyorum. Aile Danışmanlığı görüşmelerinde  bunları açıkça görmek mümkün. Bunun nedenleri yaşanacak olan şeylerin erken yaşanmış olmasından, belki de flört döneminde birbirine doymaya bağlayabiliriz.  Günümüzde evlenecek olan gençlerin evlilik öncesi bazı yaşantı içine girmeleri, gelecek hayatlarında yaşayacaklarını erken yaşayarak tüketmeleri,  gelecekte yaşanılacak çatışmaların adeta  tohumunun atılmasına ortam hazırlıyor.

            Evlilik bir olmaktır. Benin iki kişi olma, biz olma çabasıdır.  Biz oldun mu evliliğiniz kıvamına girmiş, pişmiş demektedir.  Hala ben bensem ,sende sensen nerede biz.  Biz olmak birbirini anlamaktan ,sorumluluklarını paylaşmaktan geçen bir aşamadır.  Sorumluluk konusunda annelere çok iş düştüğü düşünüyorum. Küçük yaşlardan itibaren matematik, fen bilgisi gibi derslere önem verildiği gibi hayat dersine de ağırlık verilmeli ,gelecek yaşantısında erkek olsun kız olsun  mutfak berisini ,evliliği yürütme becerisini kavraması anne babaların üzerine düşen sorumluluklardandır. Bu konuda anne babaların rol model yoluyla öncülük yapmaları gerekir.

            Evliliklerin ömrünü azaltan ‘Evlen anlaşamazsan boşanırsın’  sözüdür. Anne babaların farkında olmayarak gencin zihnine kazıdığı bu sözler adeta ikinci seçenek olarak, ikinci çare olarak öğretiliyor. Maça 1-0 yenik başlamak kadar tehlikelidir bu sözler. Kişinin gemileri yakması içinde  bulunduğu ortamlarda karşılaşmış olduğu sorunlara her zaman bir çözüm bulunabileceğini kabullenmesi ve bunu bir yaşam felsefesi haline getirmesi gerekir.  İnsanı tüketen evlilik değil evliliğe bakış açısı sorunlar karşısında geliştirebileceği becerileridir.  Burada as olan becerilerdir.  Kişi ilişki becerisini geliştirememişse  birinci evliliğinde yaşadığı sorunları ikinci evliliğinde de ,üçüncü evliliğinde de yaşamaya devam eder.

ÖNERİLER.

  • Kişi kendini iyi tanımalı hayattaki önceliklerinin farkına varmalı nasıl bir insanla evlilik yürütebileceğini iyi analiz etmelidir.
  • Evlenecek olan genç tavsiye istiyorsa,  mutlu evlilik yapan insanlardan tavsiye almalıdır.  Mutsuz evliliklerden alınan tavsiyeler, kişilerin iç dünyalarını yansıtacağından kişinin evlilikten soğumasına neden olabilmektedir.
  • Kişiler önceden tanışmışlar, başka bir ifadeyle flört ediyorlarsa yaşantılarını tüketmemeye dikkat etmelidirler. Yaşantılarının yüzde 90 ı nın yaşanılıp,  yüzde 10 luk kısmın evliliğe bırakılması durumunda  bu yüzde 10luk kısmın çabuk biteceği, çabuk tükeneceği hesaba katılmalıdır.
  • Ailelerin uyuşması önemlidir. Bazen ortak kültürden ortak değer yargılarından gelmeler birliktelikleri daha anlamlı hale getirir.
  • Ergenlik döneminde evlenmeler tehlikeli sonuçlar oluşturabilmektedir. 20 yaşına kadar insanda beyin gelişimi devam ettiğinden,  duyguların yaşanması yoğun olacağından alınacak kararlarda duygusal içerikte olacaktır. Oysa alınan kararlara duygu ile birlikte  mantığında  birinci sırada olması, kararı daha sağlıklı kılmaktadır.
  • Televizyon internet yoluyla tanışıp evlenmeler  tehlikeli sonuçlar oluşturabilecek davranışlardır.  Bu gibi ortamlarda kişiler doğal davranmadığından  birbirlerini gerçekçi açıdan tanıyamazlar ve değerlendiremezler.
  • Ailenin ‘Evlen anlaşamazsan boşanırsın!’ tarzındaki telkinleri söylememeye dikkat etmeleri gerekir. Bu tarz olumsuz telkinler yerine evliliğin faziletleri ile ilgili  pozitif  ifadeler kullanması evliliğin olumlu yanlarından bahsetmeleri  evlenecek gençlerin evliliklerine yapılacak en büyük yatırımdır.
  • EŞ SEÇ 1Nişanlılık döneminin kısa tutulmasına çalışılmalıdır.  İdeal olan nişanlılıkların kısa olması gerektiğidir.
  • Kişilerin sorumluluk duygusuna sahip olmaları ve ev işlerini birlikte yürütmeye çalışmaları evliliklerin olmazsa olmalarındandır. Annelerin kız ve erkek çocuklarını bu gerçeğe uygun yetiştirmeleri gerekir.
  • Evlilikte kişiler birbirlerini değiştirmeye odaklanmamalıdırlar. Karşıdaki insanı değiştirmek yerine ,kişi değişime kendinden başlamalıdır. Evlenmeden önce ‘Evlenince değişir, ben değiştiririm’ sözü doğruluğu olmayan bir sözdür.
  • Evlilikler dürüstlük ilkesi üzerine kurulmalıdır.  Aşk bir zaman sonra gider ama baki kalacak olan dürüstlüktür.
  • Kişi evlilik öncesi kendini değerlendirirken gerçekçi olmak ve kendini gerçekçi açıdan değerlendirmelidir. İdeal olan beni değil ,gerçek olan beni tartmalıdır.
  • Tüm bunlara rağmen kişinin hala kafasında yoğun bir soru işareti varsa bir evlilik danışmanından yardım alması işini kolaylaştıracaktır.

Tüm hakları mahfuzdur. Site kaynağı ve isim gösterilmeden alıntı yapılamaz.


Kurumumuzun  Verdiği Hizmetleri: Psikolog, Aile Danışmanı, Evlilik Terapisi, Ergen Terapisi, Çocuk Psikologu, Pedagog, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim danışmanlığı, Seminer ve Konferans Çalışmaları 

 Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710